Yerel kullanıcı tabanınız doygunluğa mı ulaştı? Artık küresel düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. Uygulamanızı tüm dünyanın kullanımına sunmak, pazar araştırmasının yanı sıra şirket kaynaklarınızın dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. İlk işiniz, yakın gelecekte hangi dilleri destekleyebileceğinizi belirlemek için ekibinizin kullanabileceği kaynakları değerlendirmek olmalı. Çince, Japonca, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Rusça, Portekizce ve Hintçe, mobil cihazlarla iç içe ve büyük yeni kitlelere ulaşmanıza yardımcı olacak en iyi seçeneklerden birkaç tanesidir.
Uygulamanızı kullanıma sunmak istediğiniz her pazar için App Store sayfanızdaki açıklamanızı hedef dile çevirerek hızlı ve erken bir avantaj elde edebilirsiniz. App store’lar söz konusu olduğunda, hedeflemeyi seçtiğiniz pazarlarda en popüler cihazların hangileri olduğunu göz önünde bulundurun. Örneğin, ABD, İngiltere, Japonya, Almanya ve Fransa’da iOS oldukça yaygın iken, Android cihazlar Hindistan, Brezilya ve Endonezya’da daha popüler durumdalar. Apple cihazlarının yaygın olduğu ülkelerde uygulamanızın iOS versiyonunu, Android’in öne çıktığı ülkelerde ise Android’e odaklanarak kaynaklarınızı en verimli şekilde kullanabilirsiniz.
Uygulamanızı uluslararası seviyeye taşımadan önce dikkat etmeniz gerekenler
Uygulamaların yerelleştirilmesi, basit bir çevirinin ötesine geçen bir efor gerektirir. Hedeflediğiniz her pazardaki en popüler anahtar kelimeleri analiz etmekten her bölgenin temel karakteristiklerini belirlemeye kadar, ülke veya bölgedeki tipik kullanıcı davranışlarını, tercihlerini ve seçimlerini yakından tanımak çok daha iyi sonuçlar verecektir.
Başarıyı yakalamak için 3 adım:
– Rakiplerinizi araştırın — Girdiğiniz her yeni pazarda rakiplerinizi araştırmak olmazsa olmaz bir adımdır. Rakiplerinize dair ne kadar çok bilgi edinirseniz, uygulamanızın benzersiz özelliklerini (USP) o kadar iyi kullanabilirsiniz.
– ASO’nuzu yerelleştirin — Daha fazla organik kullanıcı kazanmak ve app store’lardaki görünürlüğünüzü erkenden en üst seviyeye taşımak, yeni pazarlarda başarının anahtarlarından biridir.
– Soft launch — Bu adımın önemi tartışılmaz. Uygulamanız zayıf bir performans gösteriyorsa, bu durum kullanıcı kaybına yol açabilir ve ölçeklendirme fırsatlarını daha başlamadan kaybetmenize neden olabilir.
Uygulamanızın lansmanını sınırlı bir kitleyi kapsayacak şekilde yaparak geri bildirimleri kullanıcılarınızdan erkenden alabilir, olumlu yorumlara sahip olabilir ve uygulamanız ile ilgili herhangi olası sorunları uygulamanızın tam versiyonu piyasaya çıkmadan önce çözüme ulaştırabilirsiniz.
Influencer’ların gücünden yararlanın
İster yeni bir pazara giriş yapıyor, ister içinde bulunduğunuz pazarda daha fazla kullanıcıya erişmek istiyor olun, yeni kitlelerle buluşurken influencer’lar size yeni kapılar açabilir.
Yeni yapılan bir ankete göre pazarlamacıların yüzde 60’ı, influencer içeriklerinin markaların kendi sosyal medya gönderilerine göre daha iyi performans gösterdiğini ve daha yüksek etkileşime sahip olduklarını söylüyor. Bu durum göz önüne alındığında, pazarlamacıların yüzde 75’inin 2022 bütçelerinin büyük bir kısmını influencer pazarlamasına ayırması şaşırtıcı değil. Hatta influencer harcamalarının sadece ABD’de 4 milyar doları aşması bekleniyor.
İpucu: Influencer’lar özellikle Z kuşağı arasında çok popüler. Hatta influencer’lar tarafından yapılan reklamlar, bu kuşak için en güvenilir reklam biçimi konumunda.
Influencer pazarlaması için en popüler platformlar
– TikTok —TikTok’un popülaritesi hızla arttı ve şu an influencer pazarlaması için en iyi platform konumunda. TikTok’un aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyardan fazla ve bu platformdaki kullanıcıların yüzde 50’si, alışveriş kararlarını vermek için bu platformu kullandığını belirtiyor. TikTok’u bu kadar özel bir platform olmasının bir nedeni de influencer’ların yüksek etkileşim oranları.
– Instagram — Yeni kitlelere hızlı bir şekilde ulaşmak isteyen markalar için genel olarak en en yüksek performansa sahip platform Instagram’dır. Instagram aynı zamanda yüzde 3.2’lik etkileşim oranı ile tüm sosyal ağlardaki ortalama yüzde 1.5’lik etkileşim oranını geride bırakarak sosyal tanıtım için en iyi seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Instagram kullanıcılarının içeriklere yorum yapma, beğenme ve paylaşma olasılıkları diğer platformlara daha yüksektir.
– Twitch — Başka bir popüler seçenek olarak karşımıza Twitch çıkıyor. Bu platform, yayıncıların izleyicileri ile etkileşime girmelerini ve düzenli olarak sohbette kalmalarını sağlıyor. Bu yüksek seviyedeki etkileşim, kullanıcılar ve platform arasında bir bağlılık yaratıyor. Buna ek olarak Twitch, küçük kanalların potansiyel partnerlere erişerek kanallarını büyütmelerine olanak veren bir promosyon panosu sunuyor. Örneğin markalar, yayıncıların belirli bir oyunu belirli bir süre boyunca gerekli ortalama eşzamanlı izleyici sayısına sahip olarak oynaması için promosyon panosunu kullanabiliyor ve ödeme için bir tutar belirleyebiliyor.
– YouTube — Bu video paylaşım platformunun adı, uzun süredir influencer pazarlaması kampanyaları ile bir arada anılıyor ve günümüzde de güçlü bir kanal olarak yer alıyor. Hatta ABD’deki sosyal medya kullanıcılarının yüzde 26’sı, yeni ürünleri denemeden önce YouTube videolarını izlediklerini ve bunun alışveriş seçimleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu söylüyor. Lion Studio’nun Love Balls adlı oyunu, özellikle mobil oyunlara odaklanan popüler bir YouTube kanalında sergilendikten sonra büyük bir popülerlik kazandı. Bu sayede Love Balls 250 milyon indirme sayısına ulaştı ve App Store sıralamalarında bir numaraya yükseldi.
Küçük influencer’ların etkisi büyük olabilir
İlk bakışta büyük bir takipçi sayısına sahip influencer’lar markanız açısından daha etkili olabilecek gibi görünse de, aslında tam tersi geçerli. Araştırmalarımız sonucunda büyük influencer’ların etkileşim oranlarının daha düşük olduğunu ve küçük influencer’ların genelde daha yüksek CTR’lara sahip olduğunu bulduk. Yaklaşık 100 bin abone bu ikisi arasında denge noktası olarak karşımıza çıkıyor.
Influencer pazarlaması için başarının anahtarı, hedef kitlenizi çok iyi tanımakta yatıyor. Tipik bir kullanıcı kaç yaşında? Hangi platformlarda aktifler? Hangi influencer’ları takip ediyorlar? Onları hangi mesajlar harekete geçiriyor? Ücretli içeriği nasıl doğal ve kitlenizin ilgileneceği şekilde tutabilirsiniz?
Marka bilinirliğini geliştirecek, yeni hedef pazarlara etkili bir şekilde ulaşmanızı kolaylaştıracak ve kullanıcılarınız ile bir güven bağı oluşturmanızı sağlayacak kampanyalara öncelik vererek influencer pazarlamasının en güçlü yönlerinden yararlanabilirsiniz. Bu sayede influencer içerikleri ile yeni kullanıcılar kazanabilirsiniz. Mindfulness ve meditasyon uygulaması Headspace, kullanıcılar arasında sıkça görülen influencer pazarlaması yorgunluğunuinfluencer’ların uygulama hakkında derin ve uzun formatlı içeriklerle bilgi vermesi ile aştı. Headspace’in pazarlama kampanyası, influencer’ların hassas yönlerini dışa vurmaları ile izleyiciler arasında gerçek ve doğal bir etki yarattı. Bu tür içerikler, sosyal medya platformlarında ilgi toplamanın iyi bir yoludur.
Ancak influencer pazarlamasına yatırım yapmaya devam etmek için sonuçları tam olarak görmeniz gerekiyor.
Influencer pazarlamasının yatırım getirisini ölçümlemenin üç yolu
– Influencer’lara benzersiz yönlendirme kodları ve indirimler sağlayarak bu trafiği takip edin. Bu sayede hangi kampanya ve kanalların en iyi performans gösterdiğini tam olarak görebilirsiniz.
– Influencer pazarlamanızın marka bilinirliği üzerindeki etkisini dönüşüm metrikleri olarak görmek için özel deeplink’ler veya ertelenen deeplink’ler kullanın.
– Marka isimlerinizden bahsedildiğinde bunları kaçırmayın. Google Trends ile mention’larınızın nereden geldiği ile birlikte mention sayılarındaki değişimi görebilirsiniz. Brand24 gibi araçlar, mention’larınıza dair verileri almanızı ve hemen harekete geçmenizi sağlayabilir.
Bu yeni stratejiler ve etkilerini ölçümleme yolları ile artık uygulamanızı bir milyon kullanıcıya ulaştırma zamanı geldi.
Comments